16 Şubat 2016 Salı

Mouse tarihi



Bilgisayar kullanım hayatınızda, olmazsa olmazlarında mouse, işaretçinin yerini ne zaman değiştirmek isterseniz elinizin altında emrinizdedir. Fareniz hareketinizi ve tıklamaları algılar ve bilgisayara komutları gönderir. Günümüzde kullandığımız farelerin geçmişe göre oldukça değişmiş ve farklı teknolojilerle donatılmıştır.

Farelerin babası diyebileceğimiz kişi Douglas Engelbart'dır. Stanford Araştırma Enstitüsü'nde görevli olan Douglas Engelbart 1964 yılında ilk fareyi tasarlamıştır. Bilgisayar-insan etkileşimini çok temel düzeyde yapan bu fare sadece bir yöne hareket edebilmektedir. Bu fare iki tekerleği olan ahşap bir kabuk şeklindeydi. Şimdi kullandığımız çift doğrusal mouse'un patenti de 1970 yılında Douglas Engelbart tarafından alınmıştır. X ve Y koordinatlarında hareket edebilen bu fare zaman içinde değişmiştir.

1972 yılında Xerox Parc'ten Bill English fareyi biraz daha geliştirdi ve toplu farenin temellerini attı. Engelbart'ın geliştirdiği o büyük tekerlekler, yerini fare gövdesi içindeki bir topa devretti. Top yine birbirine dik iki mile (tıpkı birbirine dik konumlanan tekerlekler gibi) temas ediyordu ve böylece hareket bilgisi sisteme aktarılıyordu.

Daha sonra 1980-1990 yılları arasında 'trackball' tipli fareler geliştirildi. Bu tipte top farenin içi yerine dışarı alınmıştır. Elbette bazı alanlarda yaygınlaştı ve sevenleri vardı ama pek kullanışlı olduğu söylenemez.

Toplu fareler bir çok dezavantaj getiriyordu. Topun kirlenmesi ayrı bir dertti, topun ağır olması bileklerdeki yorgunluğu arttırıyordu ve hızlı hareketlere karşılık veremiyordu.


Daha sonra farelerdeki algılamayı değiştirerek ikinci bir çığır açıldı. Algılamanın temeli olan topu kaldırıp yerine optik algılayıcıya bırakmasındaki en büyük pay Steve Kirsch idi. İlk başlarda farenin hızı ve yönü tespit edebilmek için farenin özel bir metal üzerinde kullanılması gerekiyordu. Zamanla teknoloji gelişti, görüntü işlemciler kullanıldı, yüzeyin aydınlatmasında LED'lerden faydalanıldı ve artık bu fareler yüzey seçmez hale geldi ve her yüzeyde çalışabilir duruma getirildi.

Daha sonra lazer fareler 2004 yılında piyasaya çıktı. Çalışma prensibi optik farelerle aynı olan lazer fareler yine görüntü işlemci kullanıyor. Yüzeyin algılanmasında optik teknoloji yerine lazer ışınları ile algılıyor. Bu fareler optik fareler gibi ışık yaymaz ve algılaması çok daha hassastır.


2 yorum :

  1. 2004 yılında 4. sınıfa gidiyordum. Derslerde kullandığımız kaynakların birinde çarklı fare fotoğrafı vardı. Şuan kullandığımız farelerden farkı tekerlek yerine aynı yerde bir çark vardı. Gerçekten varmı böyle bir teknoloji diye ararken buldum bu yazıyı. Bilginiz varsa ve cevaplarsanız sevinirim. Gerçekten var mı böyle bir şey? Yoksa çocukluk yılları ve bir yanlış hatırlama mı?

    YanıtlaSil
  2. Geçmiş yıllarda fare tekerleğinin yerine düğme, buton filan kullanıldı ama oraya da bir çark konuldu mu diye bende merak ediyordum. İnternet de bununla ilgili bir şey yok gibi

    YanıtlaSil