Parmak izi bundan daha güvenilir bir sistemdir ama her zaman yanılmaz değildir. Parmağımızda hastalık, sakatlık, çizikler, yaralar oluşma olasılığı her zaman vardır.
İris ise çok daha güvenilir bir sistemdir. Basitçe fotoğrafı çek ve tanımlanmış olan fotoğrafla karşılaştır.
*Dünya üzerinde bulunan her insan gözü eşsizdir.
*Dünyada aynı irisin olma olasılığı 1/1078 'dir.
*Tek yumurta ikizleri aynı DNA yapısına fakat farklı iris yapısına sahiptir.
*Göz irisi genetik oluşumlardan en az derecede etkilenir.
*Göz irisi kalıtımsal hastalıklardan etkilenmez.
Irk, cinsiyet, renk gibi demografik özellikler irisi etkilemez.
*Gözle görülebilen ve hassasiyet ile ölçülebilen bir organdır.
*Ömür boyu değişmeyen tek organdır.
*İnsanın doğumun 16. ayından itibaren ölüme kadar değişmez.
*Göz oluşumu itibari ile muhafazası (göz kapağı) bulunan bir organdır.
*Doğal içgüdüler ile refleks olarak korunan yegane vücut parçası olan başımızda yer alır.
*Göz, insanın yaşamını yitirmesinin ardından canlılığını en çabuk (3 sn.) kaybeden organdır.
Peki, nasıl çalışır?
Tanımlama
Gözünü tanıtacak kişi, kameraya bakar. Bu kamera ise IR LED yardımıyla fotoğrafı çeker. İris kamerası, taramanın kalitesini düşürecek ışık yansımalarını IR LED sayesinde ortadan kaldırabiliyor. Daha sonra çekilen fotoğrafta gereksiz yerler (kirpik vb.) silinir. İris yaklaşık 240 özellik tarafından tanınır. Bu parmak izinin tanımlanma sayısından yaklaşık olarak 5 kat daha fazla. Daha sonra bu bilgiler 512 bayta gibi bir boyuta indirgenir ve bu dataya IrisCode® adı verilir.
Burada gözün analiz edilen kısımlardaki polor koordinatlar çıkarılır.
Doğrulama
Eğer gözünüzü tanıtmışsanız, göz doğrulama ise aynı. Sadece kameraya bakın. Oldukça basit. Kamera tekrar gözünüzün fotoğrafını çekecek ve daha önceki IrisCode® bilgisiyle karşılaştıracak. Eğer datalar uyuşuyorsa, güvenliği geçmişsinizdir.
İris taramayı kim icat etti?
Bu teknolojinin tarihine kısaca bir bakalım.
1936: Frank Burch tarafından, insanların iris desenini tanımlanma fikrini ortaya atışı
1981: Leonard Flom ve Aran Safir kişilerin irisin biyometrik güvenliğinde kullanılmasının tartışılması
1987: Leonard Flom ve Aran Safir’in iris taraması hakkında basit bir konseptle patent alması
1994: John Daugman’ın Leonard Flom ve Aran Safir ile irisde ki desenleri özel sayısal kodlara dönüşmesi ile ilgili algoritma çalışmaları. Bu yılda “iris analizine dayalı biyometrik kişisel tanımlama sistemi” patenti alınması
2000: Charlotte Douglas Uluslararası Havalimanı ve Flughafen Frankfurt Havalimanının rutin yolcuları iris taraması ile denetlemesi
2006: Bir çok yerde daha bu teknolojinin kullanılmaya başlaması. Gizlilik endişelerine rağmen, binlerce gönüllü yolcu uzun pasaport kontrol sırasında beklememek için bu teknolojiyi kullandı.
0 yorum :
Yorum Gönder