İlk olarak 1908’de Alva Johm Fishfer
tarafından icat edilen çamaşır makineleri günümüzde elbiselerimizi yıkamak için
en iyi dostumuzdur. Çamaşır makinesi elbiseleri tamburunun, elektrik yardımıyla
döndürülmesi ve hareket sırasında çamaşırlar sürekli suyla temas ederek temizler.
Çamaşır makinesinın kısaca çalışma prensibi
1) Sabit bir dış tambur (mavi) ve dönen bir iç tambur (kırmızı) vardır.
2) Tamburlar ağır yaylarla tutulmuştur. Çünkü çamaşırlar döndüğünde, tamburu şiddetle sallayacaktır. Bu yaylar ise bu titreşimleri absorbe eder.
3) Sıcak ve soğuk su deterjan bölmesinde gelir.
4) İç tambur saat yönünde ve tersinde döner. İçteki plastik kürekler (gri üçgen biçiminde) ise elbiseleri deterjan vu su ile karıştırır.
5) Bir elektrik motoru iç tambur döndürür. Tipik bir kauçuk kayış kullanır (sarı).
6) Gerektiğinde suyu ısıtan rezistans.
7) Yıkama işlemi bittiğinde pompa suyu makineden uzaklaştırır.
8) Su gidere boşaltılır.
Şimdi daha detaylı bakalım.
Çamaşır makinesi nasıl çalışır?
Çamaşır makinesinın kısaca çalışma prensibi
1) Sabit bir dış tambur (mavi) ve dönen bir iç tambur (kırmızı) vardır.
2) Tamburlar ağır yaylarla tutulmuştur. Çünkü çamaşırlar döndüğünde, tamburu şiddetle sallayacaktır. Bu yaylar ise bu titreşimleri absorbe eder.
3) Sıcak ve soğuk su deterjan bölmesinde gelir.
4) İç tambur saat yönünde ve tersinde döner. İçteki plastik kürekler (gri üçgen biçiminde) ise elbiseleri deterjan vu su ile karıştırır.
5) Bir elektrik motoru iç tambur döndürür. Tipik bir kauçuk kayış kullanır (sarı).
6) Gerektiğinde suyu ısıtan rezistans.
7) Yıkama işlemi bittiğinde pompa suyu makineden uzaklaştırır.
8) Su gidere boşaltılır.
Şimdi daha detaylı bakalım.
Çamaşır makinesi nasıl çalışır?
Çamaşırlar delikli tamburun içerisine
koyulur ve gerekli program ayarları yapıldıktan sonra çamaşırlar temizlik
yoluna girmiş olur. Çamaşır makinesinin kapağını kapattığımızda enerji buradan
su seviyesi anahtarının kapalı kontağından geçerek, su giriş ventil bobinlerini
enerjileyerek suyun musluktan içeri girmesini sağlar. Su deterjan kutusundan
deterjanı alarak kazana dolmaya başlar. Su, su seviye anahtarının kontrolünde
dolar. Yeterli suya ulaşıldıktan sonra su seviye anahtarının kapalı kontağı
açılarak su giriş ventillerinin enerjisini keser ve makinenin su alması durur.
Enerji, su seviye anahtarından program
aygıtı üzerinden hız kontrol ünitesi ve yıkama motoruna gelir. Yıkama motoru
çalışır. Kayış- kasnak tertibatı ile motor tamburu döndürür. Çamaşırlar
yıkanmaya başlar. Enerji diğer taraftan rezistansa gelerek su ısınmaya başlar.
Su istenen derecede ısındığında termostat ısıtıcının enerjisini keser.
Yıkama işlemi bittikten sonra durulanma
aşamasına gelinir. Program cihazı pompa motoruna enerji gönderir. Pompa motoru
kirli suyu dışarı atar ve tambur içerisindeki kirli su boşaltılınca içerisi
temiz su ile doldurulur. Tamburun hareketleri çamaşırlardaki sabunu atar.
Peki işlemler bitti mi? Hayır.
Gerçek şu ki çamaşır makineleri bundan daha fazla yapar. Kıyafetler yıkama
esnasında kendi ağırlıkların yaklaşık 3-4 kat daha fazla suyu emdiği için
çamaşır makinelerinin önemli bir işi de kurutmaktır. Peki nasıl kuruturlar?
Sepet yüksek bir hızla döner. İşte bu su içine işlemiş
kıyafetlerin arındırmak için merkezkaç kuvvetini yaratan kuvvet. Devir
sırasında çamaşır makinesi kıyafetlere ciddi bir baskı uygular. Bu yerçekimi
kuvvetinden 500 kat daha fazla. Dönme hareketi kıyafetlere ve kıyafetlerin
içindeki suyla yalnız tek bir yönden çok güçlü bir basın uygular. Kıyafetler
sabit bir doğrultuda hareket edemez. Sepetin yanlarına doğru yığılırlar ve
sepetle birlikte dönerler. Bu eylemsizlik sadece kıyafetler için olur. Sepet
delikli olduğu için kıyafetlerin içindeki su bu boşluklardan fırlayarak dışarı
çıkar. Eylemsizlik ve merkezkaç kuvveti ile birlikte kıyafetlerin emdikleri
suyun yaklaşık %75’i %80’ni dışarı atılır.
Eskiden çamaşır Analarımız tarafından, leğenler içinde elde Çitileme ile yıkanırdı. Çitilemeyi şimdi makinaların yukarıda izah edilen şekilde, kendi ağırşığından çok daha fazlası suyu emen çamaşırlar, ağırlaştıkça Tambur içinde dönerken, birbirinin üstüne düşmekle çitileme kendiliğimden olmaktadır.
YanıtlaSilElde çitileme, Avrupalılar gibi Ayakta ve özel Çamaşır yıkama fıçı veya küvetinde değilde, bizde leğende oturarak yıkandığında, leğenin kenarı Analarımızın karnına dayanırdı. Çok çocuklu Ailelerde, leğenlerin kenarının çocuklar ana karnında iken kafasında iz yaptığından, Kafasında leğen kenarı izi ile doğan, 40 yaş üstü bir nesil olduğunuda unutmayalım.
Bu cür melumatlara göre çox sağ olun. Allah sizlerden razı olsun.
YanıtlaSilteşekkürler. daha bilimsel paramaterlerle olan bir makale olsaydı daha çok işime yarardı
YanıtlaSil